ADSIZ, KAYIP BİR ÇOCUKKEN....


''...Yıl 1950...Gidiş o gidiş… Dicle Köy Enstitüsü’nde okuyacağım, Fırat boylarında köy öğretmenliği yapacağım, Gazi Eğitim Enstitüsü Beden Eğitimi bölümüne gireceğim, ülkemizi derinden sarsan üniversite olaylarına katılacağım, 27 Mayıs Devrimi’ni göreceğim, sonra Malatya Lisesi’ne atanarak, pek çok valinin, generalin, milletvekilinin, bakanın, gazeteci ve yazarın öğretmeni olacağım, bir yazar, bir öykücü ve senarist olacağım, ona yakın ödül kazanacağım, bir kitap eleştiri yazısı yüzünden 18 ay hapis yatacağım, 27 kitabın, otuza yakın senaryonun altına imza atacağım, pek çok ünlü yazar, sinemacı ve kültür insanıyla yakın dostluklar kuracağım, festivallerde, edebiyat jürilerinde görev alacağım, İsveç’e, Bulgaristan’a, Almanya’ya, Hollanda’ya, Belçika’ya, Kıbrıs’a ve ABD’ye davet edileceğim, sempozyumlarda bildiriler sunacağım, üniversitelerde konferanslar vereceğim, yapıtlarım yedi yabancı dile çevrilecek, yayınlanacak… Bütün bunlar aklımın ucundan bile geçmezdi. Bunlar, 54 yıl önce Toroslar’da, adsız, kayıp bir çocukken, Köy Enstitüsü’nde kendimi bulduğum için, orada yeniden doğduğum için oldu.
(...)
Diyeceğim şudur: Köy Enstitüleri’ni kapatanlar bu ülkeye iyilik etmediler. Köy Enstitülerini kapatanlar, bu ülkeye en büyük kötülüğü yapmışlardır..."
Osman ŞAHİN
*
DİCLE KÖY ENSTİTÜSÜ....