İbrahim Tunalı
Çalıştığım bir okulda okuttuğum derslerin azlığı nedeniyle Müdür Yardımcılığı yapıyordum. Başka bir okula nakledildim. Gittiğim okulda aylardır bir Müdür Yardımcılığı açıkmış. Atama belgem gelince Okul Müdürü sevinmiş. Ancak, “Bir Köy Enstitülü” olduğum söylenince öğretmenler karşı olmuş, aralarından birini rica minnet öne sürüp , elbirliği ile açığı, ben doldurmayayım(!) diye kapatmışlar. Ben göreve başladıktan kısa zaman sonra olayı kendileri anlattılar. İlginçtir; o ders yılı sonunda tek ben, hem İl Makamından(Vali Alaettin Eriş) teşekkür, hem de Milli Eğitim Bakanlığından A başarı belgesi aldım. Bu kez il Milli Eğitim Müdürü, benim olmadığım bir toplantıda öğretmenlere çıkışmış: “‘Bir Köy Enstitülü' başarıyor da siz neden başaramıyorsunuz?” demiş.Bir başka ilde çalışırken bir gün dersime yeni atanmış olan Vali geldi. Valinin, daha önce Niğde ilinde bulunurken Bizim Köy yazarı Mahmut Makal'ın oldukça üstüne gittiğini, yerli yersiz cezalar verdiğini basından biliyordum. Dolaylı olarak da Köy Enstitüleri karşıtı sözler söylediği günlük gazetelerde çıkmıştı. Vali, dersime habersiz gelmişti ama ben kimse gelmemiş gibi davrandım, öğrenciler de benim doğal tavırlarımdan etkilenerek rahat oldular, dersimiz her günkü derslerden biri gibi bitti. Ders sonunda Vali “Müstefid oldum!” deyip çıktı. İki gün sonra Milli Eğitim Müdürü beni çağırdı, “Hemen bir dilekçe yaz, Vali Bey seni Milli Eğitim Müdür yardımcısı olarak istiyor!”dedi. Dilekçe yazmadım, “İsterse kendisi atayabilir, dilekçe verirsem nakil isteme hakkımı kullanmış olurum!” dedim. Ayrıca, Vali Beyin Mahmut Makal konusundaki durumunu anımsattım. Milli Eğitim Müdürü gülerek, “Ben Vali Beye “ O, Bir Köy Enstitülü'dür!” dedim ama o bunun üzerinde hiç durmadı, senin için bir kadro bile istedi!” dedi.
Çalıştığım bir okulda okuttuğum derslerin azlığı nedeniyle Müdür Yardımcılığı yapıyordum. Başka bir okula nakledildim. Gittiğim okulda aylardır bir Müdür Yardımcılığı açıkmış. Atama belgem gelince Okul Müdürü sevinmiş. Ancak, “Bir Köy Enstitülü” olduğum söylenince öğretmenler karşı olmuş, aralarından birini rica minnet öne sürüp , elbirliği ile açığı, ben doldurmayayım(!) diye kapatmışlar. Ben göreve başladıktan kısa zaman sonra olayı kendileri anlattılar. İlginçtir; o ders yılı sonunda tek ben, hem İl Makamından(Vali Alaettin Eriş) teşekkür, hem de Milli Eğitim Bakanlığından A başarı belgesi aldım. Bu kez il Milli Eğitim Müdürü, benim olmadığım bir toplantıda öğretmenlere çıkışmış: “‘Bir Köy Enstitülü' başarıyor da siz neden başaramıyorsunuz?” demiş.Bir başka ilde çalışırken bir gün dersime yeni atanmış olan Vali geldi. Valinin, daha önce Niğde ilinde bulunurken Bizim Köy yazarı Mahmut Makal'ın oldukça üstüne gittiğini, yerli yersiz cezalar verdiğini basından biliyordum. Dolaylı olarak da Köy Enstitüleri karşıtı sözler söylediği günlük gazetelerde çıkmıştı. Vali, dersime habersiz gelmişti ama ben kimse gelmemiş gibi davrandım, öğrenciler de benim doğal tavırlarımdan etkilenerek rahat oldular, dersimiz her günkü derslerden biri gibi bitti. Ders sonunda Vali “Müstefid oldum!” deyip çıktı. İki gün sonra Milli Eğitim Müdürü beni çağırdı, “Hemen bir dilekçe yaz, Vali Bey seni Milli Eğitim Müdür yardımcısı olarak istiyor!”dedi. Dilekçe yazmadım, “İsterse kendisi atayabilir, dilekçe verirsem nakil isteme hakkımı kullanmış olurum!” dedim. Ayrıca, Vali Beyin Mahmut Makal konusundaki durumunu anımsattım. Milli Eğitim Müdürü gülerek, “Ben Vali Beye “ O, Bir Köy Enstitülü'dür!” dedim ama o bunun üzerinde hiç durmadı, senin için bir kadro bile istedi!” dedi.