Köy Enstitülerinin değeri...

Ahmet Çetin
8 yıl önce - Sal 17 Nis 2007, 10:44 

Bir çok kardeşimizin dediği gibi KÖY ENSTÜTÜLERİ bir efsanadir. Ama yaşamış bir efsane. 
                Enstütülerin eğitim verdiği yıllarda nasıl bir kadronun çalıştığını anlatan bir olay vardır. 
                " Bir yaz tatili sırasında  Ankara köylerinde, o ahırdan bozma, yazı tahtası ve sıraları 
       uydurma, öğretmenin oturacağı bir masası ve sandelyesi olmayan tek derslikli birleştirilmiş sınıflı 
        köy okulununda  öğretmen ders yılı başı için hazırlık çalışması yaparken, tanımadığı ve köyden 
        olmayan, fakat giyimi bakımından şehirliye benzemeyen bir adam dersaneye girer selam verir. 
         Öğretmene neler yaptığını sorar. Öğretmen de, ders yılı başı hazırlıklarını yaptığınısöyler. Bu arada misafirin gözü tavandaki yağmur akıntısının lekesine takılır. Öğretmene sorar. Öğretmen, hem işlerinin çokluğu, hemde yardımcı bulamadığı için, bacayı onaramadığını anlatır. Misafir adam, gerekli malzemenin olup olmadığını sorar. Biraz çimento ve kum olduğunu duyunca, ceketini çıkarır ve öğretmene 
ikisinin beraberce bacayı onaracağını söyler. İşi bitirirler. Adam öğretmene iyi çalışmalar diler, ayrılır. 
                Okulları açılmasından sonra Ankara'da yılbaşı toplantısı yapılır. Köy öğretmeni de gider. Önce 
Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali YÜCEL konuşur. Sunucu, ilköğretimle ilgili  konuşmayı yapmak için, Genel Müdür İSMAİL HAKKI TONGUÇ'u kürsüye davet eder. Kürsüye gelen kişi, köyde bacayı onaran kişidir. Köy öğretmeninin gözlleri faltaşı gibi açılır. 
                 İşte o efsane KÖY ENSTÜTÜLERİ'NDE böyle kadrolar çalıştı. 
                 RUHLARI ŞADOLSUN!!!!
 

kemalgunal
8 yıl önce - Sal 17 Nis 2007, 10:57 

Kısa süren Köy Enstütüleri bünyesinden sekizbin Öğretmen ve ikiyüz Yazar çıkarmıştır. 
Esengül inalpulat
8 yıl önce - Sal 17 Nis 2007, 11:28 

Sn. Tonguç'un  "Köylüye bir şey öğretebilmek için ondan bir şeyler öğrenmelidir" sözü sanırım çok şey anlatıyor. Köyün gelişebilmesi ve köylüyü anlamak için orada yaşamaları lazımdı. O dönemin eğitimcileri bunu yaparak köylerin canlanması ve bilinçlenmesi için ön ayak olmuşlardır. 
Köyleri canlandırmak ve kalkındırmak için orada yaşayarak sorunları daha iyi görerek yetişen, elleri öpülesi eğitimcilerimizi saygıyla anıyorum.
 
korgun
8 yıl önce - Cum 20 Nis 2007, 14:57 

 
Kurulduğu yıl olan 1940'dan bir Köy Enstitüsü Fotoğrafı
 
oguz tan
8 yıl önce - Cum 20 Nis 2007, 15:24 

köy enstitüleri kapanmamış olsaydı köyden kente göç olmayacaktı...toprak reformuyla köylü kendi toprağını sürecek gerekli bilgiyi de enstitülerden yetişen gençlerden sağlayacaktı.ürettiği malını devlet kuruluşlarına satacak, devlet bu ürünleri  şeker fab.sümerbank fab.gibi fabrikalarda işleyip ihraç edecekti.....gerekli kredi ziraat bankasından alınacaktı..o zamanlar chp nin içinde olan ve toprak ağalarının sözcülüğünü yapan ve kendileride bir toprak ağası olan adnan menderes ve kınyas kartal gibi vekiller buna şiddetle karşı çıktılar gerekçeleri ise "köylü kendi toprağında çalışırsa benim topraklarımda kim çalışacak" biçimindeydi...bu arada köylüler sadece çiftçilik yapmayacak önce okuma oğrenecek sonrada kültürlü bireyler olacaklardı.....sonra enstitüler kapandı...feodalite yeniden yapılanmaya başladı....kendi toprağı olan köylüler ucuz işçi düşüncesi ile 9-10 çocuk yapmaya başladı...gün geldi...baba ölünce  tarla 9 a10 a bölündü....tabi toprak kimseyi doyurmaya yetmeyince de çocuklar toprakları satıp büyük kentlere göç ettiler.....ortaya bu günkü arabesk anlayış çıktı.....eğer köy enstitüleri ve toprak reformu olsaydı her ilin vatandaşı o ilde oturacak o yöreyi kalkındıracak bölgesel dengesizlikler olmayacak tı...buna paralel olarak gelişen illerin ihtiyacı da yol gibi okul gibi devlet ile birlikte halk tarafından giderilecek herkes bu benim yolum benim okulum diye sahip çıkacaktı....ama olmadı ....izin vermediler... 
Nur Ulusoy
8 yıl önce - Pts 08 Ekm 2007, 23:56
Köy Enstitüleri


Bu fotograflar Kültür Bakanlığının yayını olan albümden alıntıdır. 

 
(+) 



 
(+) 



 
(+) 



[ Peş peşe gönderilen mesajlar birleştirildi- Selahattin - Sal 09 Ekm 2007 00:00 ]
 

En son Nur Ulusoy tarafından Sal 09 Ekm 2007, 09:56 tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi
 
Nur Ulusoy
8 yıl önce - Sal 09 Ekm 2007, 00:19
Köy Enstitüleri


Kültür Bakanı D.Fikri SAĞLAR'ın sunuşu ile Kültür Bakanlığının yayını olan albümünde 
"bu albüm, Köy Enstitülerini kuran, bu kurumlarda görev alan veya yetişen özverili Köy Enstitülülerin değerli anılarını yaşatmak için hazırlanmıştır" denilmektedir. 


 
(+) 




 
(+) 




 
(+) 




 
(+) 




 
(+) 


En son Nur Ulusoy tarafından Sal 09 Ekm 2007, 09:55 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
 
Nur Ulusoy
8 yıl önce - Sal 09 Ekm 2007, 10:14
Köy Enstitülerinin Tarihçesi (Kültür Bakanlığı Yayınından alıntıdır)


TARİHÇE 

Köy Enstitüleri; köy öğretmen ve eğitmenleriyle köylerde tarım ve sağlık görevlisi olarak çalışacakları yetiştirmek amacıyla kurulmuş eğitim kurumlarıdır. Cumhuriyet yönetiminin toplum yapısını yönlendirici uygulamalarının en belirgin örnekleridir. 
Türkiye’de zorunlu ilköğretim uygulaması, II.Mahmut’un 1824 yılındaki fermanıyla başlamıştı. Öğretmen yetiştirmek amacıyla da ilk öğretmen okulu 16 Mart 1848’de açılmıştı( Dârülmuallimin-i Rüşdî). 1868’de ise ilkokul öğretmeni yetiştirmek amacıyla “Dârülmuallimin-i Sıbyan” öğretime başladı. Kurtuluş Savaşı sona erdiğinde eğitim alanında hiç de iç açıcı bir durum yoktu. Osmanlı döneminden 2345 ilkokul bunlarda da görevli 3.061 öğretmen devralınmıştı. 1926 yılına gelindiğinde ilkokul sayısı 4.770’e, öğretmen sayısı da 9.062’ye yükseldi ama ilköğretim sorunu çözülemedi. Özellikle köylerde ilkokul ve öğretmen gereksinimini giderilemiyordu. Mustafa Necati Bey’in Milli Eğitim Bakanlığı döneminde 1926 yılında Denizli ve Kayseri’de birer Köy Öğretmen Okulu açılarak soruna çözül bulmaya çalışıldı. Ancak, bu okullardan olumlu sonuç alınamadı ve 1932’de kapatılmaya karar verildi. 

1933-1934 yılında kent çocuklarının %75’i ilkokula gidebiliyorken, köy çocuklarının ancak %20’ si bu olanaktan yararlanabiliyordu. 
Cumhuriyet Halk Partisinin 1935’teki IV.Kurultay’nda ilköğretimin yaygınlaştırılması amacıyla bir dizi karar alındı. Bunların en önemlisi, askerliğini onbaşı ve çavuş olarak yapan köy gençlerinin kısa bir eğitimden geçirilerek kendi köylerinde eğitmen olarak görevlendirilmesiydi. İlk uygulama 1936’da başladı ve 84 köylü genç Eskişehir’e bağlı Çiftler’de açılan kurstan sonra köy eğitmeni olarak görevlendirildi. Uygulamanın başarılı olması üzerine kursların sayısı artırıldı, eğitmenlere toprak, tohumluk ve tarım araç-gereci de verilerek, bulundukları bölgede tarımsal çalışmalara öncülük etmeleri sağlandı. 1937’de konu daha kapsamlı bir biçimde ele alındı ve Milli Eğitim Bakanı Saffet Arıkan’ın hazırlattığı bir program çerçevesinde Eskişehir Çifteler’de (1937), İzmir Kızılçullu’da (1937), Edirne Kepirtepe’de (1938) ve Kastamonu Gölköy’de (1939) deneme niteliğinde dört köy öğretmen okulu açıldı. Edirne’deki okul önce Karaağaç’ta öğretime başladı, sonra Kepirtepe’ye nakledildi. 

Bu çalışma Hasan Ali Yücel’in Milli Eğitim Bakanlığını üstlenmesiyle birlikte daha da genişletildi. Başlatılan yeni programın mimarı, dönemin ilköğretim Genel Müdürü İsmail Hakkı Tonguç oldu. 17 Nisan 1940’ta çıkarılan 3803 Sayılı Köy Enstitüleri Kanunu önceki deneme okullarının enstitüye dönüştürülmesini ve ayrıca 17 yeni köy enstitüsünün açılmasını öngörüyordu. Bu okulların her birinin bir çevresi olacak ve bu çevre içinde yer alan illere, nüfusa göre öğrenci kontenjanı ayrılacaktı. Enstitülere, beş yıllık köy okullarını bitirenlerle üç yıllık okulları bitirenlerden iki yıllık hazırlık sınıfını başarıyla tamamlayanlar alınacaktı. Karma öğretim sistemine dayanan enstitülerin öğretim süresi beş yıldı. Öğrencilerin ilk üç yıllık başarı düzeylerine bakılarak başarılılar öğretmenliğe, sağlık ocağı olarak işlev görecek, çeşitli tohum ve tarım araçlarının ilk denemelerini burularda yapılacaktı. 1942 yılında çıkarılan 4274 sayılı Köy Okulları ve Enstitüleri Teşkilat Kanunu’yla Enstitüler sağlam bir yapıya kavuştu. 
Milli Eğitim Bakanlığı’nın ayırdığı ödenekle, öngörülen 21 Köy Enstitüsü’nün kısa sürede kurulup tamamlanması olanaksız olduğundan, gerek yapım, gerekse öğretim ve uygulama harcamalarının karşılanmasında köy bütçelerine ve imeceye de başvuruldu. Enstitülere alınan öğrenciler okulun yapım işlerinde ve örnek tarım uygulamalarında da görev aldılar. Köy Enstitülerinde okutulan derslerin %50’si kültür, %25’i tarım, %25’i de teknik derslerdi. 
Köy Enstitülerine öğretmen yetiştirmek amacıyla 1942-43 öğretim yılında Ankara Hasanoğlan Köy Enstitüsü’ne bir Yüksek Köy Enstitüsü eklendi. Köy Enstitülerinin en başarılı öğrencileri öğretmenler kurulu kararı ve sınavla üç yıllık bu okula alında. İlk yıl Kızılçullu ve Çifteler Köy Enstitülerini bitirenlerin tamamı Yüksek Köy Enstitüsüne alındı. Diğer Köy Enstitüleri henüz mezun vermemişti. Köye yönelik bir araştırma enstitüsü olması da amaçlanan Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitü’nde Türkiye’nin en seçkin eğitimcileri, üniversite öğretim üyeleri ve devlet yöneticileri görev aldı. Derslerin bir bölümü Ankara’daki bazı fakülte ve yükseköğretim kurumlarında görülüyor, bazı uygulamalı dersler ise ilgili devlet kuruluşlarında işleniyordu. Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü kısa sürede başlı başına bir kültür çevresi durumuna geldi. Bu Enstitü, kapatıldığı 1947 yılına değin 204 mezun verdi. 
Köy Enstitüsü mezunu ilk 1941 öğretmen 1944 yılında köy okullarında görev aldı. 1948 de Van’a bağlı Erçiş’te açılanla birlikte toplam sayısı 21’e ulaşan köy enstitülerinden kapatıldıkları 1953 yılına kadar 1.398’i bayan, 15.943’ü erkek olmak üzere 17.341 köy öğretmeni diploma aldı. 1936-1947 yılları arasında faaliyet gösteren eğitmen kurslarından 8.675 eğitmen mezun oldu. Sağlık bölümlerinden de 1.248 sağlık memuru yetişti. 
Çok partili rejime geçildikten (1946) sonra, yeni kurulan Demokrat Parti’nin (DP) yoğun eleştirileriyle karşılaşan Köy Enstitüleri bu dönemde belirgin bir duraklama geçirdi. 1947’de, Reşat Şemsettin Sirer’in Milli Eğitim bakanlığı sırasında, eğitim programları temelli değişikliklere uğradı ve Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü kapatıldı. Köy Enstitülerinin yönetici ve öğretmenleri değiştirildi. İ.Hakkı Tonguç görevden alındı. Aynı yıl, eğitmen kurslarına da son verildi. DP’nin iktidara geldiği 1950 seçimlerinin ardından önce sağlık bölümleri kapatıldı sonra da Köy Enstitüleri programı klasik ilköğretmen okullarının programıyla birleştirildi (1951). Birkaç yıl sonra da çıkarılan 6234 sayılı yasayla Köy Enstitüleri tümüyle kapatıldı (1954). Köy Enstitülerinin adı İlköğretmen Okulu olarak değiştirildi. 
Çok sayıda öğretmen ve eğitmen yetiştirmenin ve köy çocuklarına öğrenim imkanı sağlamanın yanı sıra Türkiye’nin kültür hayatına damgasını vuran bir “köy kökenli aydın kuşağı” yaratan Köy Enstitüleri, yönetilen bütün eleştirilere karşın kalıcı bir iz bırakmıştır. 
Turgut Kavraal. 

17 Nisan 1940 tarih ve 3803 sayılı kanunla kurulan 21 köy enstitüsünün açılış yılları ve ilk müdürlerinin listesi: 

-İzmir Kızılçullu Köy Enstitüsü :1940 Emin Soysal, Hamdi Akman, Talat Ersoy 
Eskişehir Çifteler Köy E. : 1940, Remzi Özyürek, Rauf İnan, Osman Ülkümen 
Kırklareli K.E. : 1940, Nejat İdil, İhsan Kalabay 
Kastamonu K.E. :1940, Süleyman Edip Balkır, Ali Doğan Toran 
Sakarya Arifiye K.E. : 1940, Süleyman Edip Balkır, Ali Doğan Toran 
Antalya Aksu K.E. : 1940, Talat Ersoy, Halil Öztürk 
Balıkesir Savaştepe K.E. : 1940, Sıtkı Akay 
Isparta Gönen K.E. : 1940, Ömer Uzgil, Ayhan Karasu 
Adana Düziçi Köy E. : 1940, Lütfi Dağlar 
Kayseri Pazarören K.E : 1940, Sabri Kolçak, Şevket Gedikoğlu 
Samsun Akpınar K.E. : 1940, Nurettin Biriz, Enver Kartekin 
Trabzon Beşikdüzü K.E. : 1940 Hürrem Arman, Osman Ülkümen, Fehim Akıncı 
Kars Cilavuz Köy E. : 1940 Halit Ağanoğlu, Ahmet Korkut 
Malatya Akçadağ K.E. :1940 Şinasi Tamer, Şerif Tekben 
Konya İvriz K.E. :1941, Mehmet Korkut, Recep Gürel, İsmail Safa Güner 
Ankara Hasanoğlan K.E. :1941, Mehmet Tuğrul, Lütfi Engin, Hürrem Arman,Rauf İnan 
Sivas Pamukpınar(Yıldızeli) K.E : 1941, Şinasi Tamer 
Erzurum Pulur K.E. : 1942, Ahmet Korkut, Aydın Arıkök, Osman Yalçın 
Diyarbakır Dicle K.E. : 1944, Nazif Eren 
Aydın Ortaklar K.E. : 1944, Hayri Çakaloz, Hamdi Akman 
Van Ernis K.E. : 1947, İbrahim Oymak, Mustafa Yaldır 

Not: Dört Köy Enstitüsü; Kızılçullu(1937), Çifteler (1937), Kepirtepe((1938), Gölköy (1939) belirtilen yılda Köy Öğretmen Okulu olarak kurulmuş olduğundan müdürlerinin adları bu yıllardan itibaren verilmiştir.


KAYNAK