BOLU KIZ ÖĞRETMEN OKULU (KIZILÇULLU KÖY ENSTİTÜSÜ)

BOLU KIZ ÖĞRETMEN OKULU-(KIZILÇULLU KÖY ENSTİTÜSÜ)
Hazırlayan: Mehmet Tunçkol
 “Bolu Kız Öğretmen Okulu”, Boluluların dilinde uzun yıllar“Kızılçullu Köy Enstitüsü” olarak anılageldi. Bolu'da 1952-1980 yılları arasında eğitim-öğretim faaliyetini sürdüren Bolu Kız Öğretmen Okulu'nun, Kızılçullu Köy Enstitüsü adıyla anılması, 1950'li yıllardaki bir “okul nakli ” olayına uzanıyor.
Kızılçullu, İzmir-Şirinyer'in eski adı. İzmir'in, Kızılçullu diye bilinen bu yerleşiminde, 1914 yılında Amerikalılar (ABD)tarafından bir okul açılır. Amerikan Koleji adıyla bilinen okul, görkemli bir mimari yapıda eğitimine başlar. Bu okulda; Ege çevresindeki toprak ağalarının, levantenlerin, komprador tüccarların çocukları eğitim görür. ( Modern eğitim programlarının yürütüldüğü bu Amerikan Koleji'nden, Adnan Menderes de mezun olur.)
Yirmi yılı aşkın bir süre faaliyetini sürdüren İzmir-Kızılçullu'daki Amerikan Koleji,1937 yılında, bizzat Cumhurbaşkanı Atatürk'ün isteği ve öngörüsü ile kapatılır. Dönemin İzmir Valisi Kazım Dirik, Atatürk'ün isteği üzerine harekete geçer: Önce Kızılçullu, köy statüsüne sokulur. Sonra da: “Bir köyde yabancı okul olamayacağı” savı ile Kızılçullu Amerikan Koleji binaları ve arazisi kamulaştırılır. Kısa bir süre sonra da burada, “Kızılçullu Köy Öğretmen Okulu” hizmete açılır.
Artık bu güzel binalarda; mütegallibenin, levantenlerin çocukları yerine, Ege köylerindeki ırgatların, marabaların, yoksul yurttaşların çocukları eğitim göreceklerdir. Bu yoksul devlet, yoksul vatandaşlarının çocuklarını; parasız, çağdaş, laik, demokratik eğitim anlayışı temelinde, aydınlanmanın ışığında, bu okullarda eğitecektir. Çinli ozanın, bin yıl öncesinden yankılanan sesinde olduğu gibi; bir yıl sonrasını, on yıl sonrasını değil, yüz yıl sonrasını düşünen aydınlanmacıların öncülüğünde; her üç ile bir Köy Enstitüsü anlayışı ile, o günkü 63 ilde, 21 Köy Enstitüsü kurulması hedefine doğru coşkulu, yoksul ama onurlu bir yürüyüş başlar. Kızılçullu, Ortaklar ve Gölköy Köy Enstitüleri bu büyük imecenin öncüleri olurlar. Kızılçullu Köy Enstitüsü'ne; Aydın, Muğla, Manisa, İzmir, Denizli yörelerinden ilkokulu bitirmiş veya ilkokul beşinci sınıfa geçmiş, ön sınavlarla seçilmiş öğrenciler alınır.
Hasan Ali Yücel'in Milli Eğitim Bakanlığı döneminde, Kızılçullu Köy Öğretmen Okulu, -17 Nisan 1940 tarihi itibarı ile- “Kızılçullu Köy Enstitüsü”ne dönüştürülür. Okulun bünyesinde “Eğitmen Kursları” başlatılır.1943 yılında Kızılçullu Köy Enstitüsü Sağlık Bölümü de faaliyete geçer. Okula ait üç büyük çiftlik arazisinde gerçekleştirilen üretim, kendi öğrencilerine yettiği gibi diğer Köy Enstitülerine ve yakın çevre halkına da dağıtılır. Kızılçullu'nun; demircilik, yapıcılık, marangozluk bölümleri diğer Enstitülere örnek olacak çalışmalar gerçekleştirir. Kızılçullu Köy Enstitüsü; Ege'nin yoksul köylülerinin çocuklarına aydınlanmanın ışığını saçtığı gibi; Pulur, İvriz, Dicle Köy Enstitülerinin kuruluş imecelerine de katılır. Ortaklar Köy Enstitüsü'nün baş imececisi de yine Kızılçullu'nun boz urbalıları olur.
1945-46 yıllarından sonra Köy Enstitüleri'ne; feodal kalıntıların, ağaların, mütegallibenin saldırıları hız kazanır. Bu dönemde, iktidara egemen olan genel “ Batıcılaşma” anlayışının, uzak batılılarla imzalanan “İkili Anlaşmalar” ın yarattığı genel siyasi rüzgârın etkisiyle, Köy Enstitüleri yıpratılmaya başlanır. CHP'nin tutucu kanadının iktidara hâkim olması ile Hasan Ali Yücel bakanlıktan ayrılmak durumunda kalır. Köy Enstitülerinin mimarları, İsmail Hakkı Tonguç ve ekibi görevlerinden uzaklaştırılır.1947'de Köy Enstitüleri Programı ve Yönetmeliği değiştirilir. Öğrencilerin yönetime katılması, iş eğitimi, üretime katılma gibi temel ilkeler ve bu yöndeki etkinlikler iptal edilir. Mezunlara, arazi ve teçhizat verme uygulaması kaldırılır.1947 yılının sonuna doğru Yüksek Köy Enstitüsü kapatılır. 1948 yılında Eğitmen Kursları sona erdirilir.1950'den sonra bazı Köy Enstitülerinin Sağlık Bölümleri kapatılır. 1951'de Köy Enstitülerinin beş yıl olan eğitim süresi altı yıla çıkarılır.
Bu geri dönüş sürecinde, İzmir-Şirinyer- Kızılçullu Köy Enstitüsü 1952 yılına değin, mevcut gelişmelere karşın, yoksul köy çocuklarına ve köylere aydınlık yaymaya devam eder.
İşte bu dönemde, Türkiye NATO'ya girer. Amerikalılar, 1937'de İzmir- Kızılçullu'da yaşananları unutmamıştır. D.P İktidarının başındakilere, bir dönem İzmir-Kızılçullu'daki Amerikan Koleji'ni bitirmiş olan Başbakan'a konuyu iletilir. Amerikalı yetkililer, İzmir'deki Amerikan Koleji binalarını ve arazisini, NATO Karargâhı yapmak amacıyla geri isterler. Apar topar Amerikalıların bu isteği yerine getirilir. Kızılçullu Köy Enstitüsü idarecilerinin, derhal binaları boşaltmaları gerektiği bildirilir…
Kızılçullu Köy Enstitüsü'nün kız öğrencileri ve öğretmenlerinin bir bölümü, aynı yıl içinde Bolu'ya gönderilirler. Erkek öğrenciler de Beşikdüzü'ne yollanır. Bolu'da, Kızılçullu'nun öğrencilerine yeni okul binalarının yapılabilmesi için zamana ihtiyaç vardır. Aceleyle bir başka çözüm aranır. Bolu'da, 1938 yılında Tarım Bakanlığı'na bağlı olarak açılan ve Bolu'nun Cumhuriyet döneminde açılmış ilk meslek okulu olan “Bolu Orman Okulu” ,1951 yılı sonunda kapatılır. Bolu Orman Okulu binaları, arazisi, eski Sanayi Mektebi arazisinin bir bölümü, Kızılçullu Köy Enstitüsü'ne tahsis edilir. ( Bu günkü Anadolu Otelcilik Meslek Lisesi, Milli Eğitim Müdürlüğü ve İzzet Baysal Anadolu Lisesi'nin yer aldığı geniş arazi).Bolu'da, 1948 yılında açılan ve eski Bolu İdadisi'ne (Orta okul) ait olan binada eğitimine devam eden Bolu Erkek Öğretmen Okulu'nun yanı sıra , “Bolu Kızılçullu Köy Enstitüsü”de 1952 yılında, Bolu'nun ikinci öğretmen okulu olarak, eğitim faaliyetlerine başlar. İlerleyen yıllarda Bolu Kız Köy Enstitüsü'ne, diğer yörelerde kapatılan Köy Enstitülerinin kız öğrencilerinin bir bölümü de gönderilir.
*(Bolu'da açılan öğretmen okulları ile ilgili olarak, en eskiye uzanan bilgi; 1889(1306-15. defa) Kastamonu Vilayeti Salnamesi'nde yer almaktadır. Muallim Ali Efendi'nin görevli olduğu Bolu Dârul-muallimî-i Sıbyân Mektebi olarak bilinen okulun adına, ilerleyen yıllarda hazırlanan -1893, 1894.1895.1897 vd. -Kastamonu Salnamelerinde rastlamıyoruz.

* Bolu'da daha sonraki yıllarda açılan bir diğer öğretmen öğretmen okulu;1914-1915 öğretim yılında, bu günkü İl Özel İdare binasının bulunduğu yerdeki, Süreyya Efendi Medresesi binasında eğitime başlamıştır. 1904-1905 yıllarında Bolu Belediye Başkanı olan ve Milli Mücadele yıllarında BMM Hükümeti ve Mustafa Kemal yanlısı tavrı ile bilinen aydın din adamı Hoca Süreyya Efendi 'nin adı ile anılan ve 1910 yılında inşa edilen Medrese binasında, 1914-1916 yılları arasında hizmet veren Bolu Daru'l –muallimin-i, 11 Aralık 1916 yılında kapatılarak, öğrencileri İstanbul'a nakledilmiştir.
*Bolu'da açılan bir başka öğretmen okulu da; halk arasında Hisar Mektebi olarak bilinen Sultani –Lise binalarında,1928 yılında; Bolu Kız Muallim Mektebi adıyla eğitimine başlamıştır. Fakat bu okul da bir süre sonra kapatılarak, Bolu Kız Ortaokulu 'na dönüştürülmüştür.)
Milli Eğitim Bakanlığı'nın 1953 yılında aldığı bir karar ile Köy Enstitüleri ve İlköğretmen okulları programları birleştirilir.”Bolu Kızılçullu Köy Enstitüsü”nün adı önce “Bolu Kız Köy Enstitüsü “olarak değiştirilir.1954 yılında çıkartılan 6234 sayılı kanun ile de Köy Enstitüleri tamamen İlköğretmen okullarına dönüştürülür. Okulun adı, “”Bolu Kız Öğretmen Okulu” olur.1973 yılında Öğretmen okulları adı da değiştirilir ve bu okullar “Öğretmen Lisesi” olarak tanımlanır. Bolu Kızılçullu Köy Enstitüsü, Bolu Kız Köy Enstitüsü, Bolu Kız Öğretmen Okulu, Bolu Kız ilköğretmen Okulu ve son olarak da Bolu Kız Öğretmen Lisesi olarak adlandırılan bu okuldan, 1976 yılından sonra mezun olanlar öğretmen olamazlar, sadece lise muadili kabul edilirler. Bolu Kız Öğretmen Lisesi de, 1980 yılında,12 Eylül döneminde kapatılır. 1981 yılında okulun binaları, Bolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi'ne devredilir. Okulun demirbaş eşyaları da 1982 yılında çevre okullara dağıtılır. Özetle bu süreç sıralanırsa:

*Birinci Dünya Savaşı yıllarında,1914'de,İzmir Şirinyer'de, Ege'nin toprak ağalarının, mütegallibenin, levantenlerin çocuklarının eğitim görmesi için açılan Amerikan Koleji, yirmi yılı aşkın bir süre faaliyetini sürdürür.
*1937 yılında, İzmir-Şirinyer Amerikan Koleji, bizzat Atatürk'ün emri ile kapatılır.
*Kapatılan Amerikan Koleji'nin görkemli binalarında, Ege'nin ırgatlarının, yoksullarının çocuklarının parasız eğitim görerek; öğretmen, sağlık memuru, eğitmen olacakları; Kızılçullu Köy Öğretmen Okulu açılır ve bu okul 1940 yılında Kızılçullu Köy Enstitüsü'ne dönüştürülür.
*İkinci Dünya Savaşı'nı izleyen,1945-47 yıllarında, ABD ile yapılan İkili Anlaşmalar sonrasında, CHP'nin tutucu kanadının iktidarı döneminde,1947 yılında, Köy Enstitüleri'nin kapatılmasına karar verilir. Hasan Ali Yücel, İsmail Hakkı Tonguç ve ekibi tasfiye edilir, yerlerine “Batıcı” kadrolar getirilir.
*1952'de Türkiye, NATO'ya dâhil edilir. Amerikalılar, İzmir-Şirinyer'deki Kızılçullu Köy Enstitüsü binalarını ve arazisini geri alarak burada NATO Karargâhı'nı kurarlar. Kızılçullu Köy Enstitüsü'nün kız öğrencileri, öğretmenleri apar topar Bolu'ya, erkek öğrenciler ve bir bölüm öğretmen de Ortaklar'a nakledilir.
*Bolu Kızılçullu Köy Enstitüsü, 1953 yılında, Bolu Kız Köy Enstitüsü adını alır.1954'de Köy Enstitüleri adı da ortadan kaldırılır. Bolu Kız Öğretmen Okulu adını alır. 1967 yılına ilişkin verilere göre, Bolu Kız Öğretmen Okulu'nun; 730 yatılı,152 gündüzlü olmak üzere 882 öğrencisi,22 şubesi vardır. Biyoloji, Fizik, Kimya laboratuarları, zengin bir kitaplığı bulunan okulda bir müdür ile 32 öğretmen görevlidir.
*12 Mart'ı izleyen dönemde,1973 yılında Öğretmen Okulları'nın adı değiştirilir. Bolu Kız Öğretmen Lisesi olarak adlandırılan okulun mezunları, 1976'dan itibaren lise muadili kabul edilir ve öğretmen olamazlar.
*Bolu Kız Öğretmen Lisesi de, 12 Eylül döneminde,1980 yılında kapatılır. 1982 yılında demirbaş eşyaları etrafa savrulur. Binaları, geniş bahçesi, fidanlıkları, deneme seraları, sıcak ve soğuk fide yastıkları, ahırları, tavuk kümesleri, ipekböceği üretim bölümleri, marangoz atölyeleri, Müzik, Spor, Resim- Elişi salonları, koleksiyonları, Fizik, Kimya, Biyoloji laboratuarları vb.vb. dağıtılır…
**Ülkemizin yakın geçmişinde yaşananlarla, Kızılçullu Köy Enstitüsü'nün, Bolu Kız Köy Enstitüsü'nün kaderi ilginç bir benzerlik göstermektedir…
***
MUHİTTİN FEHMİ ÖZGEN - (BOLU KIZ ÖĞRETMEN OKULU'NUN UNUTULMAYAN ÖĞRETMENİ)
Muhittin Fehmi Özgen, Mart 1921, Malatya-Hekimhan doğumlu. Ankara Gazi Terbiye Enstitüsü Tabii Bilimler Bölümü'nü bitirerek ilk atandığı Balıkesir Savaştepe Köy Enstitüsü'nde 1946 yılında göreve başlar. Sazlık, bataklık bir arazide yeşertilen Savaştepe Köy Enstitüsü'nde, dersleriyle bağlantılı olarak uygulamalı laboratuarlar kurar. Enstitülerin özündeki eğitim anlayışına uygun olarak; “yaparak ve yaşayarak öğrenme-üretimle iç içe eğitim” anlayışı temelinde öğrencilerine Tabii Bilimleri sevdirmeye, öğretmeye çalışır. “Eğitim yakın çevreden başlar “ilkesi doğrultusunda, öğrencileriyle birlikte Savaştepe çevresinde, araştırma-inceleme gezileri düzenler. Bu bilimsel nitelikteki gezilerde, öğrencileriyle beraber topladığı doğal materyalleri; taş ve mineral örnekleri, fosil örnekleri, böcek örnekleri, bitki-flora örneklerini, okulda kurdukları laboratuardaki özel koleksiyon dolaplarına yerleştirir. Bu çalışmaları sırasında, üniversitelerle bağlantıya geçerek konunun uzmanı bilim insanları ile birlikte çalışmalarını yürütür.
1953 yılı başında Bolu Kız Öğretmen Okulu'na tayin edilir.1953-1962 yılları arasında görevli olduğu Bolu Kız Öğretmen Okulu'nda da, Savaştepe'deki çalışmalarını daha da geliştirerek sürdürür. Bolu, Seben, Mudurnu, Abant, Karabük vb. yörelerden, öğrencileriyle topladığı; mineral, taş, fosil, böcek, bitki örneklerini ,Bolu Kız Öğretmen Okulu'nda kurduğu koleksiyon dolaplarında arşivler. Öğrencileri ile birlikte yaptığı doğa gezilerinde topladığı materyalleri, bilimsel anlayışa uygun olarak arıtıp-kurutarak etiketler. Hatta bu materyallerin bir bölümü, dünyanın önde gelen Herbaryum merkezi Edinburg'a kadar götürülür (Yaklaşık 600 bitki örneği).Bazı örnekler de İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Herbaryumu'na (ISTF) gönderilir. Bu çalışmalarının yanı sıra, Bolu Kız Öğretmen Okulu'nun bahçesine küçük bir “Hava Tahmin İstasyonu” ve “Rasathane” kurar. Öğrencileriyle burada inceleme, gözlem çalışmaları yürütür. Öğrencilerine; bilimsel bilgi ile birlikte, içinde yaşattığı sınırsız insan sevgisi ve yurt sevgisini yansıtır.

Aradan geçen uzun yıllar sonra, 1976 yılında kapatılan Bolu Kız Öğretmen Okulu'nun malzemeleri, 12 Mart sonrasında (1982) çevre okullara dağıtılırken, tesadüfen Muhittin Hoca'nın öğrencileriyle yarattığı Harbaryum dolaplarından bir tanesi çöpe atılmaktan kurtulur ve AİBÜ'ne taşınır… Diğer; fosil, mineral, böcek ve bitki koleksiyon dolapları, hava tahmin istasyonuna konulan malzemeler, laboratuar örnekleri, kapatılıp, dağıtılan Bolu Kız Öğretmen Okulu ile birlikte yok olur…

Yine aradan geçen yıllar sonra; 21 Mart 2007 tarihinde AİBÜ Biyolojik Araştırmalar ve Doğal Hayatı Koruma Topluluğu (BADOK) tarafından, Sayın Muhittin Fehmi Özgen Bolu'ya davet edilir. Kızı Mine Hanım, oğlu Savaş Bey ve diğer akrabaları ile AİBÜ'de konuk edilirler. Ertesi gün de Muhittin öğretmen, AİBÜ konferans salonundaki öğrencilerle dopdolu bir topluluğa, 1950'li yılların Köy Enstitülerindeki; bilim aşkını, insan ve yurt sevgisi ile yoğrulmuş eğitim-öğretim çalışmalarını, mineral, fosil toplama, herbaryum dolapları oluşturmak doğrultusunda, köy enstitülerinde yaptıkları çalışmalar hakkında bilgiler aktarır…
Sayın Muhittin Özgen öğretmenimizi, 2 Nisan 2012 tarihinde sonsuzluğa uğurladık. Muhittin öğretmenimizin, Bolu Kız Öğretmen Okulu'nda kurduğu; “Hava Tahmin İstasyonu”, küçük “Rasathane”,“Mineral ve Taş Koleksiyonu”, “Fosil Koleksiyonu”,” Böcek Koleksiyon Dolabı”, “Herbaryum Dolabı”örneklerinden günümüze, gözle görünür çok fazla bir şey kalmasa da, O'nun öğrencilerine aktardığı; bilim aşkı, insan ve memleket sevdası hala bilinçlerde ve gönüllerde yaşamaya devam ediyor. Muhittin Hocam, ebedi istiratgahında rahat uyu. ..

*(Daha geniş bilgi için; Mudurnulular Derneği Bülteni 6.Sayı. Aralık 2011.)
***
* BOLU ANILARIM - 09.Aralık.2011/İstanbul. Muhittin Fehmi Özgen.
1946 yılında, Ankara Gazi Terbiye Enstitüsü Tabii Bilimler (o zamanki adı) Şubesi'nden mezun oldum ve Balıkesir-Savaştepe Köy Enstitüsü'ne tayin edildim.

1952 yılının sonuna kadar, 6 yıl, bu okulda öğretmen olarak görev yaptım. Mezuniyetimin ilk basamağı olan Savaştepe Köy Enstitüsü'ndeki çalışmalarıma kısaca değinmek istiyorum:
Dershane pavyonlarından, uygun olan birisi boşaltılarak buraya okul laboratuarı kuruldu. Böylece gerekli derslerde, uygulamalı öğretime başlandı.

Orman örtüsüyle kaplı okul çevresinde yapılacak bilimsel gezilerde toplanan doğal malzemeler için, gerekli koleksiyon dolapları yaptırıldı (Balıkesir'de ve okul atölyelerinde). Okulun laboratuarlarında, bakım ve yazım işleri tamamlanan örnekler, hazırlanan özel koleksiyon dolaplarına yerleştirildi. Bu hazırlıklar sırasında değerli öğrencilerimizin çok emeği geçmiştir… Öğrencilerimin bu çalışmaların içinde etkin olarak yer almaları, konuları daha iyi kavramalarını ve sahiplenmelerini sağladı. Okul döneminde yaptıkları arazi çalışmaları, koleksiyon ve laboratuar çalışmalarının ötesinde öğrencilerim, yaz tatili dönemlerinde kendi yerleşim bölgelerinden, memleketlerinden okullarına dönerken, jeolojik olarak (mineral ve kütle çeşitleri) güzel örnekler toplayarak getirirlerdi. Buna çok sevinirdim…

BOLU dönemi:
1953 yılı başında Bolu Kız Öğretmen Okul'una tayin oldum. Bolu'da görevime başladım. Savaştepe'de başladığım çalışmalar sırasında epeyce bilgi ve deneyim sahibi olmuştum. Daha zengin bir doğaya sahip olan Bolu ve çevresinde, benzer çalışmalarımı geliştirerek sürdürebileceğimi düşündüm.

a) Bolu ve çevresinde arazi çalışmalarım:

Ilıca alt zeminden Seben sırtlarına ve dağın doruklarına uzanan saha; değişik yükseklikteki tepe ve vadilerin sıralandığı orman yolu ve çevresi benim uğrak bölgemdi. Bolu kent merkezine yüksekten bakan bir yayla idi burası. Flora çalışmalarımızı, bu çevredeki çalışmalarımızla sürdürdük. Tatil ve Pazar günleri tek başıma yalnız olarak veya öğrenci gruplarıyla, öğretmen arkadaşlarımdan gelmek isteyenlerle birlikte yola çıkar, gün boyu yöreden inceleme yapacağımız örnekleri toplar, gezimizi yapar, orman alanı içinde piknik yapılan yerlerde dinlendikten sonra okulumuza dönerdik. Bolu'nun güzel tatlı içme “Kökez suyu” nun kaynağı da bu arazi çalışmalarımızı yaptığımız orman içerisindedir…

b) Abant ve Çevresi: 

Bolu'da oturduğum sürece en çok uğradığım yer “Abant ve çevresi” olmuştur. Suyu tatlı olan bu güzel gölün kıyıları, iri gövdeli ağaçların oluşturduğu orman örtüsüyle kaplı yüksek tepelerle sıralanmıştır. Öğrencilerimizle beraber yaptığımız inceleme, doğal bitki, taş, fosil örnekleri toplama işlemlerimizi, göl çevresinde ve orman içi açık alanlarda sürdürdüğümüzü hatırlıyorum.
Araziden topladığımız bu doğal örnekleri, okulumuzun laboratuarlarında, özel olarak yaptırdığımız dolaplarda düzenli olarak sergiledik. Teşhis ve tanıtım çalışmalarını yaptık, etiketlerini hazırladık.

c)Karabük Orman Bölgesi:
Bu gezi çalışmalarımla ilgili olarak, Bolu Orman Baş Müdürlüğü'nce Karabük Orman Bölgesi'ne davet edildim. Bolu'da yakınımızda oturan aile dostum (İzmir-Buca'dan) orman mühendisi “Kuddusi Savran” ile birlikte çağrılı olduğum bu bölgeye gittik. Orman Bakanlığı'nın bu orman bölgesinde çok güzel tesisleri var. Ormancı arkadaşlar dönem dönem bu tesislerde kalarak mesleksel çalışmalar yapıyorlar. Geldiğim bu tesislerde bir hafta misafir edildim. Bu güzel orman bölgesini özgürce gezme, inceleme ve örnekleri toplama fırsatını buldum. Her gün ormanın değişik alanlarında buldum kendimi. O günler hava durumu hem yağmurlu hem güneşli olmuştu. Islak ve nemli yerleri sevdiklerinden “Düğün çiçeği” (Ranunculacea) ailesinden çokça örnek buldum ve topladım. Hafta sonu aynı arkadaşımla birlikte birikimlerimle Bolu'ya döndüm.

Bu güzel doğa gezisinin yapımına önayak olan ormancı arkadaşlarıma müteşekkirim. Sağ olsunlar…

Okulda Çalışmalar

Bolu ilinin çeşitli bölgelerinden (Yedigöller ve Akçakoca çalışmalarımızı da ekleyelim) toplanarak okula getirilen doğal örneklerin okulda gerekli bakım ve hazırlama işlemleri gün be gün yapılarak kendi özel dolaplarına yerleştiriliyordu. Herbaryum dolaplarının (36+37=72 gözlü) içlerine konacak mukavva kutular (75 adet) dost insan “HÜSNÜ DEMİRİZ” aracılığıyla İstanbul'da yaptırıldı ve oradan gönderildi bize.
Hazırlığı tamamlanan bitki örneklerinden 600'ü aşkın bitki türü gene can dostum H.Demiriz ilgisiyle Dünyada ünlü herbaryum merkezi Edinburg'a gönderildi.(……)
*( Bknz: Konu ve yazı hakkında daha geniş bilgi için; Mudurnulular Derneği Bülteni 6.Sayı. Aralık 2011.)


KAYNAK



BOLU KIZ ÖĞRETMEN OKULU-(KIZILÇULLU KÖY ENSTİTÜSÜ)