Gölköy'de bir 'köy enstitüsü ruhu' yaşandı!


''Gölköy'de bir "köy enstitüsü ruhu" da 1960'lı ve 1970'll yıllarda yaşandı . 1952 Gölköy çıkışlı arkadaşlarımız arasında Kastamonu düzeyinde kendisinden en çok söz ettiren, Kastamonu Eğitim Enstitüsü müdürüyken ülkücülerce kurşunlanan; Gölköy Öğretmen Lisesi müdür yardımcılığı da yaparak "enstitü ruhu" çalışmalarına büyük katkısı bulunan Mehmet Sazak' ı dinleyelim; "Bu dönemde köy enstitülerindeki 'imece ruhu'nun yeniden canlandığını gördük. Yaz çalışmalarında, tarım-iş derslerinde, zaman zaman hafta tatillerinde öğretmen ve öğrencilerin gönüllü çalışmalarıyla okulun tüm yolları, alanları betonlandı . Çiçek bahçeleri ve parklar geliştirildi. Çamaşırlık ile atelyeler arasındaki boş alanlar, Ballı Dağ 'dan öğrencilerce topraklı olarak sökülüp getirilerek dikilen binlerce çam fidanı ile yeşillendirildi (komşu Göl Köyü içindeki okulun batısındaki bir tepede çam dikilerek yeşillendirildi). Döner sermaye etkin duruma getirildi, ödenekler daha verimli değerlendirildi. Altı daireli 3 lojman; 2 beton köprü; tüm yapıların bakım ve onarımı döner sermaye aracılığıyla yapıldı . Dikiş atelyesi kuruldu. Hem öğrencilerin giysileri dikildi, hem de başka kurumlara iş yapılarak gelirler artırıldı . Marangoz ve demirci atelyeleri çalışır duruma getirildi. Okulun sıra, masa vb gereksinmeleri giderildi, ba şka yatılı okulların işleri yapıldı. Sebze ve yemiş bahçeleri bilinçli olarak işlendi. Bol sebze ve yemiş sağlandı. Bunlar, yazın taze olarak tüketildiği gibi, turşu ve marmelat olarak da değerlendirildi. Gereksinim fazlası dışarıya da satıldı.Tavukçuluk geliştirildi. Okulun 2.500 kadar tavuğu oldu. Yazın biriken yumurtalar Kastamonu Soğuk Hava Deposunda saklanır, kışın öğrencilere yedirilirdi. Iki yaşına giren tavuklar et olarak yedirilirdi. inek sayısı ve süt verimi artırıldı. Öğrenim devresinde tüketilen süt, yazın peynir yapılarak değerlendirildi. Tarım teknolojisi labaraotuvarı kuruldu. Okul, et yönünden kasaplara bağımlı kalmaktan kurtarıldı . Besi ahırı kuruldu. Kastamonu, Daday ve Devrekâni pazarlanndan, bu işlerde uzman tarım öğretmeni Şaban Yıldırım ve sağlık memuru Ali Ünaldı, besiye uygun sığırlar seçerlerdi. Beslenen sığırlar veteriner gözetiminde kesilerek et gereksinimi karşılanırdı . Ot ve saman yeterli olmamaya başlayınca,1975'te Göl Köyünden tarlalar kiralanarak yulaf ekildi. O denli çok ürün alındı ki, okulun samanlıkları doldu, bizim zamanımızda demircilik atelyesi olan yapı doldu ve sinema yap ı s ı doldu ve de yapılan bir ahşap samanlık doldu. Tüm bu etkinlikler içinde öğrencilerin işlevi şöyle açıklanabilir: Besi, inek ahırı, kümes ve dikiş atelyesine katkılar ı çok sınırlıdır. Bunların dışındaki çalışmalara 'ders içi uygulamaları ve zaman zaman da gönüllü çalışmalar olarak bütünüyle katılmışlardır. Ancak öğrenciler, sistemin temeli olan planlama ve karar aşamalarının dışında tutulmuşlardir. 1960' yıllların sonlarından 1970'li yılların ortalarına dek (özellikle Pulur Köy Enstitüsü çıkışlı Müdür Fikret Oztürk'ün döneminde), Gölköy'de bir 'köy enstitüsü ruhu' yaşandı''

Hayati Tahsin Yılmaz.
(Son Köy Enstitülü)