17 Nisan 1940 tarihinde 3803 sayılı yasa ile açılan ve 1954’de çıkarılan 6234 sayılı yasayla kapatılan Köy Enstitüleri’nin kuruluşunun bugün 74. yıldönümü.
Dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel ve İlköğretim Genel Müdürü İsmail Hakkı Tonguç önderliğinde kurulan Köy Enstitüleri, köylerde yaşayan çocukların yetiştirilerek öğretmen olmalarını amaçlıyordu.
Köy Enstitüleri’nde eğitim alarak yetişen öğretmenler gittikleri köylerde köy ağaları ile anlaşmazlıklar yaşıyordu. Demokrat Parti iktidarı döneminde de komünizmi yaydığı gerekçesiyle yoğun eleştirilerle karşılaşan Köy Enstitüleri 1954’de çıkarılan 6234 sayılı yasayla kapatıldı.
KÖYDEN ENSTİTÜYE GELİP KAYDINI YAPTIRAN YALIN AYAKLI BOZKIRIN ÇİÇEKLERİ
Yüzlerindeki aydınlığı
Yarına taşımak için
Umuda yürüdü köy çocukları
Yüreğini avuçlarına alan düştü yollara
Uyansın diye köylü çiftçiler
Halkın yanan ışığıydı köy Enstitüleri!
Yüzlerindeki aydınlığı
Yarına taşımak için
Umuda yürüdü köy çocukları
Yüreğini avuçlarına alan düştü yollara
Uyansın diye köylü çiftçiler
Halkın yanan ışığıydı köy Enstitüleri!
O ışığa meşale olmak için geldiler
Hürriyetin adını yazmak için dağlarıma!
Hürriyetin adını yazmak için dağlarıma!
Geldiler,
Yalın ayaklarıyla,
Sıkılı yumruklarıyla.
Acılar içinden bilenerek
Yalın bir kılıç oldular
Ülkemin yarınını aydınlatmak için
Yırtık mintanlarıyla geldiler,
Yalın ayaklarıyla,
Sıkılı yumruklarıyla.
Acılar içinden bilenerek
Yalın bir kılıç oldular
Ülkemin yarınını aydınlatmak için
Yırtık mintanlarıyla geldiler,
Ezilmiş, halkların öfkesiyle
Sömürülen, çiftçinin yürek sesiyle
Sevdalarını dağlarına yazmak için ülkemin!
Horlanmış, işçinin çekiç sesiyle, geldiler
Sömürülen, çiftçinin yürek sesiyle
Sevdalarını dağlarına yazmak için ülkemin!
Horlanmış, işçinin çekiç sesiyle, geldiler
Geldiler
İş içinde eğitimi
Eğitim içinde üretimi yükseltmek için
Sürekli eğitim, sürekli üretim
Sonra çiçeklenecekti yurdum.
İş içinde eğitimi
Eğitim içinde üretimi yükseltmek için
Sürekli eğitim, sürekli üretim
Sonra çiçeklenecekti yurdum.
Geldiler
Gürül gürül akıttılar suyunu, hayatın
Hasan oğlanda yarına adı yazıldı umudun!
Mozart dinlediler
Betehoven çaldılar.
Balzac Tolostoyu okuyup anlattılar
Sağır kulaklara ses
kör gözlere ışık olmak için geldiler..
Gürül gürül akıttılar suyunu, hayatın
Hasan oğlanda yarına adı yazıldı umudun!
Mozart dinlediler
Betehoven çaldılar.
Balzac Tolostoyu okuyup anlattılar
Sağır kulaklara ses
kör gözlere ışık olmak için geldiler..
Bir kıvılcım olup
Dokundular alçakların karanlığına..
Börklüce oldular,
Baş kaldırdılar padişahların zulmüne
Bedrettin yiğitleri..
Dokundular alçakların karanlığına..
Börklüce oldular,
Baş kaldırdılar padişahların zulmüne
Bedrettin yiğitleri..
Bilgi kuşandılar eridi çelik namlular
Dil yalın kılıç yürüdüler karanlığın üstüne..
Dil yalın kılıç yürüdüler karanlığın üstüne..
Geldiler
Bazen çakırcalı oldular
Bazen Köroğlu!
Kafa tuttular Bolu Beylerine.
Karanlığı ayaklandırdılar güneşe yürüdüler
Bir baştan bir başa örgütleyerek bu yurdu
Yıktılar saltanatını karanlık yüzlü ağaların.
Bazen çakırcalı oldular
Bazen Köroğlu!
Kafa tuttular Bolu Beylerine.
Karanlığı ayaklandırdılar güneşe yürüdüler
Bir baştan bir başa örgütleyerek bu yurdu
Yıktılar saltanatını karanlık yüzlü ağaların.
Aldı sazını eline Veysel
Düştü aşk yollarına
Kısaldı uzun ince yollar
Aydınlığa bir adımlık yol kalmıştı….
Düştü aşk yollarına
Kısaldı uzun ince yollar
Aydınlığa bir adımlık yol kalmıştı….
Güneşten korkanlar
Başladılar karanlığın içinde saldırıya
Umut fakirin ekmeğiydi
Ki onlar ekmeğe saldırdılar önce
Açlığa doysun diye halklar…
Başladılar karanlığın içinde saldırıya
Umut fakirin ekmeğiydi
Ki onlar ekmeğe saldırdılar önce
Açlığa doysun diye halklar…
Balık baştan kokmaya başladı
Ertelendi. Yarına umut
Ertelendi aşk ve hürriyet
Ertelendi yurdumun çiçeğe durması..
Ertelendi. Yarına umut
Ertelendi aşk ve hürriyet
Ertelendi yurdumun çiçeğe durması..
Yaz gecelerinde yıldızları karartarak
Çektiler kirli hançerlerini
Gecenin duvarlarına dayanarak
Yürüdüler aydınlığın üzerine..
Çektiler kirli hançerlerini
Gecenin duvarlarına dayanarak
Yürüdüler aydınlığın üzerine..
Aydınlıktan korkan karanlıkların savaşıydı
Ülkemin geleceğine saldıran
Yurdumun aydınlık yüzlü köy çocuklarını
Kahpece vurdular sırtlarından...
Ülkemin geleceğine saldıran
Yurdumun aydınlık yüzlü köy çocuklarını
Kahpece vurdular sırtlarından...
Yıktılar emekçi hakların umudunu
Yarınlarımızı dinamitlediler ki
Ucuz köleler yaratacaklar,
Sağır kulaklar
Kendine yasak olmalıydı ezilen insanın elleri..
Yarınlarımızı dinamitlediler ki
Ucuz köleler yaratacaklar,
Sağır kulaklar
Kendine yasak olmalıydı ezilen insanın elleri..
Karanlığın duvarlarını arkasına alarak
Sardı yaldızlı bitler her yanımızı
Sevdamızı üşüttüler soğuk namlularla
Her fidan bir umuttu
onlar umudu söküp attılar topraktan!
Karanlığın süngüsüne asılı kaldı hürriyet….
Sardı yaldızlı bitler her yanımızı
Sevdamızı üşüttüler soğuk namlularla
Her fidan bir umuttu
onlar umudu söküp attılar topraktan!
Karanlığın süngüsüne asılı kaldı hürriyet….
Oysa köy enstitüleri halkın yarına büyüttüğü bir umuttu kahpece arkadan vurulup düşmeden….
Abdullah Oral
*
*