''Hasanoğlan Köy Enstitüsü'ne Ankara’dan bir kız kemanla konser vermeye geliyor. Bu kızı da bir öğretmenimize emanet ediyorlar, o öğretmen de konseri çok severmiş. Ön sıradan sandalyesini kapmış; ''müdür bile gelse ben buradan kalkmam'' diyor ve müdür de geliyor.
Tesadüf bu '' kız sana emanet, bu kıza bakacaksın'' diyor.
Kız da o anda ''tuvalete çıkacağım'' demiş, çıkmış. Kıza ''çabuk ol, benim yerimi kapacaklar'' demiş. Bir de bakıyor; sahneye çıka çıka o kız çıkmış. Adı: Suna KAN.''
Tesadüf bu '' kız sana emanet, bu kıza bakacaksın'' diyor.
Kız da o anda ''tuvalete çıkacağım'' demiş, çıkmış. Kıza ''çabuk ol, benim yerimi kapacaklar'' demiş. Bir de bakıyor; sahneye çıka çıka o kız çıkmış. Adı: Suna KAN.''