ESKİ ÇİVİ - FAKİR BAYKURT

Türk edebiyatının çınarlarından biri olan Fakir Baykurt'un Isparta-Gönen Köy Enstitüsü'ne kaydolmaya giderken Burdur-Baladız arası tren yolculuğu hayli canlı anılarla doludur. Baykurt'un özyaşam öyküsünde aktardığı bir ayrıntı ise o dönemin ruhunu yansıtması bakımından önemlidir.
Gönen Köy Enstitüsü'nde okuduğu yıllarda, okula yeni derslik inşa etmek isteyen okul yönetimi, aralarında Fakir Baykurt'un da olduğu öğrencileri Keçiborlu'ya "eski çivi" toplamaya gönderir. İkinci Dünya Savaşı yıllarıdır ve bir çivi bile altın değerindedir. Baladız'dan trene binen Baykurt ve arkadaşları, trende karşılaştıkları İzmir'e giden bir halı tüccarının çivi toplamaya gittiklerini öğrenmesinin ardından alaycı bakışlarına ve sorularına maruz kalırlar.
Halı tüccarı:
- Bir çivinin ne önemi var, toplayacaksınız da ne olacak?
Fakir Baykurt yanıtlar:
- Bir mıh bir nal kurtarır,
Bir nal bir at kurtarır,
Bir at bir yiğit kurtarır,
Bir yiğit bir vatan kurtarır...