Öğrenciler, kayak takımlarını kendi atölyelerinde üretip, eğitmenler eşliğinde spor yapabiliyordu.

''Hasanoğlan Köy Enstitüsü’ne gelen ziyaretçiler, öğrencilerin günlük uğraşları, bina yapımı, su taşınması, biçki-dikiş kursu, kitap okuma zamanı, yataklıklar, yemek vakitleri, derslikler, tarım ve hayvancılık, geziler ve hatta bilimsel çalışmalara kadar her şey fotoğraflarla belgeleniyor. Enstitülüler öylesine başarılı şeyler ortaya koyuyor ki, kendi besledikleri ineklerin taze sütünü içiyor, kendi ektikleri sebzeleri yiyor, kendi alanlarında spor yapıyor, eğitim görüyor, sanat yapıyor, eğleniyor... Bu durum, şimdilerde pedagogların çok üzerinde durduğu ‘iş içinde eğitimin’ bir göstergesiydi. Her şeyi ‘modern bir şehir-okul’ olan enstitülerde öğrenen öğrenciler, köylerine gittiklerinde bu bilgileri köylülerle paylaşacaktı. Enstitülerde, köyün kalkınması için gerekli öğretmenler yetiştiriliyordu. Ancak öğretmen köylülere sadece okuma yazma öğretmekle kalmayacak, aynı zamanda modern tarım tekniklerinden marangozluğa, sanattan hasta tedavisine kadar her konuda eğitim vereceklerdi.''
*
FOTOĞRAF:
Öğrenciler, kayak takımlarını kendi atölyelerinde üretip, eğitmenler eşliğinde spor yapabiliyordu.