Enstitüde öğrenciler güne halk oyunlarıyla başlarlar, daha sonra arkadaşların fırında pişirdiği ekmeklerle kahvaltılarını yaparlardı. Enstitü büyük bir kütüphaneye sahipti ve Hasan Ali Yücel’in çevirisini yaptırdığı Dünya Klasikleri bu kütüphane raflarında yerlerini almıştı. Saat 7.30’dan sonra serbest okuma yapan öğrenciler bir yıl içinde 25 klasik eseri okumak zorunda idi, ayrıca isteyen öğrencilere mandolin, keman ve bağlama dersleri de verilirdi. Bağlama derslerini kimi zaman Âşık Veysel verirdi. Anadolu’dan gelen bu köy çocukları okuduklarından, dinlediklerinden, gördüklerinden çok etkilenir, etkilenmekle de kalmayıp örnek alırlardı. Köy Enstitülerinde adeta Türkiye’nin geleceğine damgasını vuracak aydınların tohumları atılmaya başlanmıştı.
Enstitüde ders programları;
-Serbest okuma saatleri
-Orta öğretim derslerinden oluşan programlar ( derslerin %50’sini kapsamakta)
-İş eğitimi konulu dersler; tarım dersleri alan öğrenciler modern zirai teknik konularda yetiştirilir ve öğrenciler tarafından tarlalara ekilen mahsul daha sonra yine öğrencilerin sofralarına yiyecek olarak dönerdi. ( Program derslerin %25’ini kapsamakta idi )
-Teknik dersler; Erkek öğrenciler demircilik ya da marangozluk eğitimi alırken, kızlar da el işi, dikiş ya da yemek iş kollarından birini seçiyordu. ( Program derslerin %25’ini kapsamakta idi )
Koyun gütmekten tarla çapalamaktan başka bir şey bilmeyen köy çocukları, enstitüde aldıkları eğitimle birer aydın olarak köylerine dönecekler ve öğrendiklerini uygulayarak köylerini kalkındıracaklardır.
Enstitüde her cumartesi eleştiri toplantıları yapılır, geçmiş hafta değerlendirilip yanlış uygulamalar eleştirilirdi. Her öğrenci bir müzik aleti çalmayı öğrenmek zorunda idi. Sanat derslerine Ankara Konservatuarının en iyi hocaları gelir; Batı Edebiyatı derslerini Sabahattin Eyüboğlu, müzik derslerini Aydın Gün, Veysel Arseven ve Ruhi Su verirdi. Köy öğrencileri Fransızcayı Vedat Günyol’dan, tiyatroyu Mahir Canova ve Ulvi Uras’dan öğrenirlerdi.
Bir amfi tiyatro inşa eden öğrenciler, açılışta Sofokles’in Kral Oidipus oyununu sergilemişler, Moliere, Shakespeare, Çehov oynamış, köylüler de izlemişlerdi.
“Hasanoğlan’ın bahçesinde Klasik Yunan heykellerinin kopyaları vardı. Okul, şan dersi alan öğrencilerin koro çalışmalarıyla çınlıyor, çayır üzerinde resim çalışması yapan, voleybol oynayan ya da mandolin çalan öğrencilerle alışılmadık bir köy manzarası ortaya çıkıyordu.”
Tarih 27 Kasım 1947 yılını gösterdiğinde Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü “benzer başka okullar olduğu gerekçesiyle” kapatıldı.
“Yüksek Enstitü, köy eğitim sisteminin beliydi.
Bel kırılmıştı.
Ve kırılan yer, bir daha kaynamayacaktı.”
Kapatılan Enstitü 678 öğretmen, 774 sağlık memuru, 213 yüksek kısım ve 102 geçici kurs mezunu vermiştir.
KAYNAK