HALKEVLERİ

İkinci Adam’dan, Tek Adam’a  selâm!.






1932 Yılında Halkevleri Açıldı
19 Şubat 1932’de 14 il merkezinde açılışı yapılan halkevleri, birkaç ay sonra 24 Haziran’da 20 merkezde daha açılmış, daha sonra da birçok il, ilçe merkezi ve kasabalarda açılmaya devam etmiştir.
Halkevleri, Cumhuriyetin kurucuları tarafından Cumhuriyet düşüncesini ülkenin en uzak köşelerine yaymanın en önemli mekanizması olarak düşünülmüştür.
Halkevleri, yepyeni bir kültürel uyanışı temsil eden kurumlar olarak Cumhuriyet tarihine damgasını vurmuştur. Cumhuriyet döneminde ülkenin sosyal ve kültürel kalkınmasında, Cumhuriyetin getirdiği değerlerin geniş halk kitlelerine ulaşmasında son derece önemli bir işlevi yerine getirmiştir. Bu evler ve daha sonra nüfusu az olan yerlerde kurulan odalar sayesinde Anadolu’nun kent, kasaba hatta köylerine kadar çağdaş bilimin ışığı sızabilmiş, yurdun her köşesinde çıkan halkevi dergileri de bu ışığın taşıyıcıları olmuşlardır.
1951′de Demokrat Parti iktidarınca bir yasayla Halkevleri kapatıldığında 478 Halkevi, 4322 Halkodası bulunmaktaydı.[1]
Halkevleri, etkin olarak varlık gösterdiği 1932-1951 yılları arasında önemli çalışmalar yapmıştır. Pek çok yayın ve eser ortaya koymuş, pek çok insanın topluma kazandırılmasını sağlamıştır.
Halkın külfetsizce toplandığı, eğlendiği, çeşitli etkinlikler içinde yer aldığı ya da etkinlikleri izlediği halkevi ve halk odalarının en önemli özelliklerinden biri, yaygın “halk okulu” hizmeti görmeleridir. Bu temelde halkevleri dil-edebiyat, güzel sanatlar, tiyatro, spor, sosyal yardım, halk dershaneleri – kurslar, kütüphane -e yayın, köycülük, tarih – müze olmak üzere toplam dokuz şubeye ayrılmıştır. Halkevlerinin kapısı CHP’ye kayıtlı olan ve olmayan herkese açıktır:
“Halkevi, kalplerinde ve dimağlarında memleket sevgisini mukaddes ve ileri yürüten yüksek bir heyecan halinde duyanlar için toplanma ve çalışma yeridir. Bu itibarla halkevinin kapıları fırkaya kayıtlı olan ve olmayan bütün vatandaşlara açıktır.”
Kütüphaneleri, tiyatro, konferans salonları, sahneleri ve daha pek çok kullanım alanlarıyla halkevleri, Türkiye’de yeni bir toplumsal anlayış, ruh ve yaşamın mekânları durumuna gelmişlerdir.
Mustafa Kemal Atatürk dönemi Aydınlanma felsefesini derinlemesine incelemiş olan Prof. Macit Gökberk, Halkevlerinin Aydınlanma hareketi içindeki yerini şöyle özetlemektedir:
“… Atatürk’ün kurduğu halkevleri, Cumhuriyet’in dünya görüşünü aydınlar aracılığıyla halka kadar indirme girişimi ve denemesidir. Halkevleri pratik becerilerin kazanıldığı yerler olmaktan çok, türlü sanat dallarındaki çalışma ve gösterileriyle, yöre tarihi ve kültürü üstündeki araştırmalarıyla, çeşitli konulardaki konuşmalarıyla bilinçlenme yerleriydi; yeni çağdaş yurttaş’ı yetiştirmeye yardımcı olan odaklardı.” Uzun yıllar Ankara Halkevi Başkanlığını yapmış olan Ferit Celal Güven’e göre, “Halkevleri Atatürk’ün çok güvendiği ve çok bel bağladığı bir devrim kurumu olarak kurulmuştur.”
Halkevleri, 8 Ağustos 1951 tarih ve 5830 sayılı yasayla Demokrat Parti iktidarında kapatıldı.
Halkevlerinin bazı binaları yeniden açılan Türk Ocaklarına verilmiş, diğerleri de hazineye mal edilmiştir. Ancak ne var ki Halkevlerine ait taşınır malların özellikle kütüphane, arşiv, belge, fotoğraf gibi malzemenin korunması için hiçbir önlem alınmamış ve bu büyük kültürel birikim kaybolmuştur.
“Halkevlerinin Kuruluşu ve Tarihsel İşlevi”,

Halkevlerinin bazı binaları yeniden açılan Türk Ocaklarına verilmiş, diğerleri de hazineye mal edilmiştir. Ancak ne var ki Halkevlerine ait taşınır malların özellikle kütüphane, arşiv, belge, fotoğraf gibi malzemenin korunması için hiçbir önlem alınmamış ve bu büyük kültürel birikim kaybolmuştur.
“Halkevlerinin Kuruluşu ve Tarihsel İşlevi”, 

DERGİLER.ANKARA.EDU.TR